Yıl 1917. Tam bundan 53 yıl evvel.

Birinci dünya savaşından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu yediği bu son vurgu ile ölüm döşeğindedir. Mirasına konabilmek için, bir sürü devlet; yurdu kısım kısım ele geçirmeğe koyulmuşlardır.

Orada İngilizler, şurada Yunanlılar, ötede İtalyanlar, burada Fransızlar bu mübarek yurdu parçalamaya uğraşıyorlar.

Türk; tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor, yurdun üstüne çöken zulmet gözler gibi, gönülleri de karartmıştı.

Ulus, kurtuluş yolunu bulabilmek için, bir ışık bekliyor, nura kavuşmak için bir kıvılcım, bir meşale arıyor.

İşte bu kıvılcım Antep’te çakacak, Bu kıvılcım; milletçe savunma idi, Bu kıvılcım; Türkiye kurtuluş yolunu gösteren ilk ışık oldu.

Kurtuluş yolu bulunduktan sonra; başta bir Mustafa Kemâl ve onun ardında esirlikle burun buruna gelmiş, zafere susamış bir Türk milleti oldukça elbette istiklâle kavuşacak. Kavuşuldu da...

Antep; Türk kurtuluş azminin sembolü, Antepli milletçe savunmanın ilk ve parlak numunesini veren kahramandır.

Antep’e verilmiş olan gazilik unvanı, Anteplinin göğsünde parlayan istiklâl madalyası bu tarihsel olayın en manâlı işaretidir.

Yurt sathına yayılmış Türkiye Muhariplerinden hepinize kucak kucak sevgi ve saygılar getirdim. Gaziantep ‘in kurtuluş yıl dönümünü kutlarken, şehitler rütbesine ulaşanların yüksek ruhları önünde saygı ile eğilir, onlara yüce Tanrıdan rahmet, göğsümüze bastığımız o günün kahramanlarımda saygı ile selamlar, kendilerine uzun ömürler dilerim.

25. 12. 1970

Türkiye Muharipler Derneği Genel Başkanı

Emekli General Baki ÖZGÜLER