Bu gün Gaziantep’in Gazilik günüdür.

Gazi: İslâm ve Türk geleneklerinde, millet memleket ve din uğruna savaşan, büyük başarılar kazanan koç yiğitlere verilen bir şeref payesidir. Türk tarihi baştan başa gazi yiğitlerle dolup taşmaktadır. Ancak ne Türk tarihinde ve de başka milletlerin tarihinde bir şehre (Gazi) denildiği görülmemiştir. Bu büyük kahramanlık ve şeref madalyası yalnız Gaziantep’e verilmiştir. Bununla her Gaziantep’li her zaman, her yerde öğünmek hakkını kazanmıştır.

Bu şehre gazilik verilebilmesi için Gaziantep’imizin yiğit ve fedakâr çocuklarının ne kadar çetin koşullar altında nedenli güçlü ve üstün araçlı büyük düşman kuvvetlerine karşı yurtlarını savunmuş olmaları gerekirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisinin özel bir kanunla bu şehre boş yere gazilik ünvanını vermesi düşünülemezdi.

Gaziantep’liler bu şanlı ünvanı kazanabilmek için on bir ay çok üstün düşman kuvvetlerine karşı kadını, erkeği, genci ve ihtiyarı ile savaştılar, aç kaldılar, acı zerdali çekirdeğinden yapılmış ekmek yediler, beygir ölüsünü kapıştılar. Yetmiş bin mermi altında koca şehir bir kül ve enkaz halini aldı. Binlerce evlatlarını şehit verdiler öyle oldu böyle oldu bu şehir kan ve ateş yağmuru altında hiç korkmadan yılmadan, usanmadan, savaştı ve “Gazi” oldu.

Bu gün bu şerefli günümüzün 52’nci yıl dönümünü kutlarken kahramanlığın, fedakârlık ve ferağatın bir tanığı, bir belgesi olan Büyük Millet Meclisi başkanlığının 21 Ocak 1921 tarihli telgrafını yeni dile aktararak aynen alıyorum:

Antep Komutanlığına

No 38/100 21 1 1337

Anadolu ehalisi geçen cuma günü cuma namazından sonra telgrafhaneye gelerek eski Şeyhülislam Hayrı Efendi hazretleriyle müftü ve belediye başkanı efendiler vasıtası ile çektikleri [1]özellikle düşmanın vahşet, zulüm ve saldırılarına karşı kadın ve çocuklarınızla birlik olarak büyük bir göz pekliği (celadet) ve kahramanlıkla gösterdiğiniz harikalardan (yaradılışının üzerinde hayranlık uyandıran olay) dolayısıyla mücahit Antep’lilere dua ve selamlarının iletilmesini istemişlerdir.

Ulu Tanrı, İslâmlığın dünya sonuna kadar yaşamasını irade buyurduklarından son başarının en sonunda bize yöneleceğine ve kazanılacak şan ve ün’ün maddi ve manevi değeri ve bu uğurda katlanılan fedakârlıklarla orantılı bulunacağından saygı değer Anteb’lilerin ilk şeref safında en yüksek yeri almaya şimdiden hak kazanmış olduklarını bu nedenle tekrar ederim efendim.

Büyük Millet Meclisi İkinci

Başkanı Celâlettin ARİF


[1] Bir çok şehirlerimizden Büyük Millet Meclisine Antep’in kahramanlığını öven ve iyi dileklerini sunan telgraflar gelmişti.