Sayın Hemşehirlerim, Kahraman Gaziantepliler.

Sözlerime Şair Necmettin Halil’in şu mısralarıyle başlıyacağım:

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın

Bu toprak bir devrin battığı yerdir.

Eğilde kulak ver, bu sessiz yığın

Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Düşünki, haşrolan kemik, kan etin

Yaptığı bu tümsek, amansız çetin

Bir harbin sonunda bütün milletin

Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

Evet Antep vatan kalbinin attığı ve hürriyet zevkinin tadıldığı yerdir. Şair şiirine misal arasa Antep’ten güzelini bulamaz.

Otuz dokuzuncu Kurtuluş Yıldönümünü kutladığımız bu gün, Türk’ün umulmadık zamanlarda şahikalar yarattığının bir delilidir.

Türk Milletinin efendi olarak yaşamak istediğinin bir ifadesidir.

Köylüsünün, şehirlisinin, işçisinin esnafının elbirliğile müstemlekecilik ruhuna indirmiş olduğu bir şamardır.

Bir Türk şehrinin, açlık bonbardıman, politika hileleri ve zor ilede olsa Kuvvetli bir devlet karşısında bile boyun eğemiyeceğinin zihinlere nakşedilmesidir.

Bütün Türk şehirleri Türklüğe yaraşır şekillerde savaştı fakat bu savaşın şahikası Antep’tedir. Onun için Antep Gazidir.

Antep ümitlerin kesildiği, imkansızlığın başladığı bir anda şahlandığı için Gazidir. Şahin bir harikadır, Karayılan bir devder, isimsiz binlerce Mamet bu memleketin toprağında gömülüdür onun için antep Gazidir.

Haksızlığın, namus düşmanlığının, Türklüğü hakaretin çarpıldığı yer burasıdır. Mukaddes diyardır, Antep Türklüğün mukaddes diyarı gelecekteki tarihcilerin en çok üzerinde duracakları yerin Gaziantep olacağını gözlerimle görüyor gibiyim. Bunun için Gazidir Antep.

Sana iftira edenle, Komünist diyenler iftirayı hayatlarıyle ödediler, Tekin değilsin, Gazisin Antep.

Türklüğün Kalesi Gazi şehrim selam sana!

Asırların eskitemediği, yıpratamadğı Türklüğün ve milli gururunla ne kadar öğünsen azdır.

Sen Türklüğün Güney’de bekçisi ve timsalisin.

Gösterişsiz, saygılı ve ulu ırkım, Türklüğüm Antep’le ne kadar öğünseniz azdır.

Sen devletleri erittin, erimedin, seni kolay yutulur lokma sandılar yutamadılar. Sen özüsün, sözüsün, Selam sana Antep.

Rum, Arap, Yahudi, Ermeni hepsi sana hayrandı sen Türklüğe gönül vermiştin Antep! Türktün, Türk kaldın.

En kuvvetli diller senin önünde yumuşuyor, Antepleşiyor. En kuvvetli hükümdarlar, devletler önünde diz çöküyor. Fakat sen asaletidi kaybetmedin. Selam sana Antep.

Atamın adaşısın

Gönlümün yoldaşısın

Teksin, güzelsin, kahramansın

Yasın

Türklüğün yası

Kurtuluşun

Türklüğün kurtuluşu

Oldu.

Tuttuğun yol, en doğru yoldu.

Acı zerdali çekirdeği yedik

Düşmalara durun dedik

Dinlemediler sözümüzü

Kolay Yutulur sandılar

Aldandılar

Dikkat dikkat

Dediksede fakat

Anlatamadık

Antep önündesiniz

Türk’ün sezsiz

Fakat mağrur kalesindesiniz

Hain düşmana

Diliyle karşılık verdik

Herşeyimizi bunun uğruna serdik

Geç olsada en sonunda

Murada erdik

Gazi şehir bayramın kutlu olsun

Antep sen ne ilk, ne de son yolsun

Türklüğe dayanan ebedi bir kolsun

Ateşinle gönüller yaktın, sıcaksın

Masumları bağrına bastın, kucaksın

Türklüğe yol gösterdin, sancaksın

Şahin TOPRAK