Şehrimiz lisesinde Kimya Öğretmeni bulunan Kemal Bayram’ın kendi arzusu ile emekliliğe ayrıldığını duyduk. Yıllardır lisemizde emektar bir hoca idi.

Bundan başka lisemizin açılmasında, çok emeği vardı. Kendisini hem bir ziyaret hem de şehrimizde ileriden beri hasretini çektiğimiz kolej binasının bir türlü çözülemeyen, iç yüzünü anlayalım diyerek hocamızın yanına uğradık.

Kolej bina işinin neden geri kaldığını sormamız üzerine Kemal Bayram sözüne şöyle başladı:

1961 yılı başlarında çoğu kolej mezunu olan arkadaşların bir toplantısına bende çağrılmıştım. Aylardan beri Gaziantep’te bir kolej tahakkuk ettirmek için çabalayanlardan olduğum için o toplantıda beni de dinlemek istediklerini söylediler. Aynı hedefe yürüdüğümüz anlaşıldığından beraber çalışmamıza karar verildi. Nihayet dernek kuruldu. Fakat en başta bir arsaya ihtiyaç vardı. Şehrin birçok yerlerinde araştırmalar yaptık. Ve en sonra fidanlık karşısındaki arsa üzerinde duruldu. Arsa sahipleri ile birçok yönden pazarlığa girişildi. Fakat arkadaşların bir kısmı bu arsanın pahalı olduğu kanaatindeydiler. Aylarca süren münakaşalardan sonra arsanın satın alınması kararlaştı. Bana da tahditti bir yetki verildi. Arsa bedelinin peşinatı olan (15.000) lira içinde korucular arasında salma yapıldı. Dernek kurucularının taahhüt ettikleri para ise dernek başkanları tarafından (Cemil Alevli ve Cemil Özbal) toplanılacaktı. Arsayı satacak olan zat Mersin’den getirtildi. Ve pazarlık nihayet (yetki tecavüzüne rağmen üç̧ noktada) bitirildi. Taahhüt edilen para ise bir türlü toplanamıyordu. Diğer taraftan da satıcılar acele ediyorlardı ki Mersin’den gelen adam bekleyip duruyordu. Bu sıkışık durum karşısında ve Mersin'den adamı benim getirmemden dolayı arsa bedelini benim şahsen vererek, arsayı da sonradan bedeli dernek tarafından ödendiği takdirde derneğe devretmek üzere muameleyi yaptırtmak zorunda kaldım. Arsayı dernek namı hesabına aldığımı fakat dernek arsayı aldığım şartlarla almayı kabul etmezse derneği hiç̧ bir suretle muahaza etmeyeceğimi de yazı ile derneğe bildirdim. Arkadaşlardan bazıları 41.000 liraya alınan arsanın tapu muamelesinin 7.000 liradan yapılmış̧ olmasını bana hücum vesilesi yaparak beni ihbarla tehdide kadar ileri gittiler. Hâlbuki ben derneğe fazla masraf olmasın diye farağ sırasında anladığım bu duruma dernek için muvafakat etmiştim. Arsanın tapu muamelesi dört saatte tamamlanmış olmasına rağmen arkadaşlar haftalarca beni oyaladılar. Ve tehditlerine devam ettiler. Son defa Cemil Alevli fabrikasında, Cemil Özbal, Bedrettin Öztemir, Celal Ersoy, Faruk Dai’nin de iştirak ettiği bir toplantıda Kemal Bayram adına olan tapunun iptal edilerek tekrar dernek adına kaydının yapılmasına karar verilerek meselenin halli kararlaştırıldı. Satıcılarında farağdan imtina etmemeleride Faruk Dai tarafından teminat altına alındı. Ne yazık ki yine bozguncu arkadaşlar, bunu da reddederek bütün farag, vergi, diğer masrafların Kemal Bayram'a yükletilmesinde direndiler. Bunu da sonradan noter yolu ile bana bildirdiler. 20 gün sürüncemede kalan bu işin vergi bakımından bekletilmesine tahammülü yoktu. Suyu yokuşa akıttıkları da açıkça görülüyordu. Bu durum karşısında mahkeme kararı ile tapuyu vermiş olduğum peşinatı da almadan iptal ettirdim.

Ve derneğe, arsayı ilk sahiplerinden almalarını ve ileri sürülen mahzurların ortadan kalkmış olduğunu bildirdim. Hücum ve bahane vesilelerinin ortadan kalktığını gören bozguncular bu defa da arsanın yerini beğenmediklerini ileri sürmesinler mi?..

Bu durum karşısında dona kaldım. Mademki arsa maksada uygun değildi, bu yaygara neydi? Maksada uygun idiyse, satıcılar altı aydan beri muamele bekliyorlar neden almıyorlar?

Açıkça görülüyor ki bütün yaygara para vermenin başında idi.

Dergimizin Notu:

Duyduğumuza göre derneğin son toplantısında Merhum Enver Koçak’la Kamil Ocak'ında hazır bulunduğu bir toplantıda Kemal Bayram:

“Ben bu arsayı derneğe hibe ediyorum. Şu şartla ki: gerek Cemil Alevli ve gerekse Ersoylar 65'er bin lira derneğe hibe de bulunsunlar.” diyerek bu teklifini ayrıca teyit maksadı ile yazılı olarak vermiştir.

Şimdiki Kolejtepeyi, Amerikalılar kolej yapmak istedikleri zaman o cehalet ve koyu taassup devirlerde Hacı Taha Göğüş hibe etmişti. O devirde şehrimizde bir kolej vardı. Ne yazık ki, bugün koleje devam etmek isteyen çocuklarımız komşu vilayetlere gitmektedirler.