Eski eserlerimizi belirtmek için âdeta vekâletle yerli halkıda içine, alan mahalli idare, bu işi ele almıştır. Onların destekleriyle de vilayetimizde bir Turizm komitesi kurulmuştur.

Fakat tahminime göre her şey kâğıt üzerinde kalmakta esaslı hiçbir neticeye varılmadığı kanaatındayım.

Memleketimizde eski eserlere karşı gösterilen yakın ilgi hiçte yeni değildir.

Bundan Yüz yıl önce yazılmış bir risaleden alarak buraya aktardığım şu yazı ne kadar şayanı dikkattir. Yazıyı aynen iktibas ediyorum:

DERBEYANI AŞARİ ATİKAYI AYINTAP Ebniyeyi kadimden (Eski binalardan) olarak kadimileyyamda (eski günlerde) nefsi Antep’in derununda (içinde) yekpare (tek parça) sahreyi müdevverei teraşın (değirmi daire şeklinde) üzerine temel ve esası vezı (konup) olunarak bina ve inşa (yapılmış) bir kalesi olup Mülük Çerakisei Mısırdan (Mısır Çerkeş memlûk terinden) Sultan Kayıtbayın vaktile tamir ve termimine mebalığı külliye (Bir çok para sarfile tamir) bezli ve işar eylediği kaleyi mezkûrenin el’an (halen) meş (görünen) bazı bürüç refi’a (Bazı yüksek burçlar) ve âsarı kâdımesinden (eski eserler) zahir ve bidar (görünen) olup ve birinci kapusu üzerinde Aşır âlı Osman (Onuncu padişah) Sultan Süleyman han eskinellahı talâ fi ürfilcenân (1) hazretlerinin Revnak (1) taraz levha yı sutur ve aş’âr olan nam namı ve ismi sami’ı cihandariledahı muhabet ve efzayı basırai nazar ve ezvar ve kaleyi mezkûrenindairesinin mes ned pergar mu hat olan handakm (Kalenin etrafındaki hendek) nısfından ziyadesi memurinin (Memurların) kayıtsızlık hesabile Ahcar (Taşlar) ve türap (toprak) ile memlu dolu) ve malamal (dopdolu( ve burcu baride (Burçlar) bütün bütün mahvol­mak derecesine gelmiş isede fakat şimal (Kuzey) ve kıble (Güney) taraflarında pek güzel ve muntazam taşlarla üç beş adet bard ve kalesi (Burç olsa gerek) henüz mevcud ve baki idügi ve bazı ihtiyar ve salhurda (zevattan alınan ihbarat ve ha kâyata nazaran kaleyi mezkûrenin Kablil fetih (Kalenin fethinden) evel kapusu canibi şarkide iken badelfetih (Fatihten) sonra) teyminen ve teberrüken (Mutluluk birinci kapusu kıble canibine mücedde- den tahvil olunmuştur, ve kalenin deru­nunda (içinde) meşahiri ûlemadan (Meşhur alimlerden) imam gazeli aleyh rahmet elbari hazretlerinin makamı meymenet aksamlarile suyu acı ve umkn Derinliği) tahminen on beş kolaçı mütecaviz ağzının büyüklüğü tulen (uzunluk) üç ve ârzan bir buçuk zırâ boyunda sature (70 Santi) tabir olunur bir âdet kuyusu ve bir mescidi vecih hane mahzenleri ve zindan ve hamam harabeleri olduğu ve taş ve kayadan mu sannâ ikiyüz elli adet nerdüban (merdiven)ile inilir hazmı güç ve gayet ağır bir çukur mevzunda ma­cera (yol) ve menfez (delik) ve mumuru (gideri) na mâlum (belirsiz) bir suyu da hi olduğu görülmüştür. İşbu kaleyi Mutebere (Kıymetli kale) derununda (içinde) dizdarlara mahsus olup vaktile mâmûr ve mevcut olan konak ve saraylar elyevm (bugün) külliyen (temamen) viran ve ha rap ve âşiyauı yevmü gurap (kargalara yuva olmuştur.) Ve zamanı cahiliyette mevcut ve mâmûr tdügi buraca meşhur ve mütevatir olan işbu kaleyi mezkûre ile şeh­rin canip garbisinden altı saat mesafe de birecik caddssi üzerinde vaki kadimli eyyam beynilarap kaleyi selasil demek le şehri teşâr olup elyevm hendeği toprak ile memlu ve malamal ve fakat kopuşunun bazi enkazı ve ebniyesi pek gü-zel ve mafbut olduğu oralardan murur ve abur eden ebnayı sebilin meşhudu o- lan Telbaşar kalesi harabesi ve yine şehrin canibi garbisinde (Batı tarafında) dört saat mesafede kâin Burcu risas (Burç Köyü) Risas (kurşun manasına geliri ismi ne mevsum (anılır) Burç karyesi kalesi nin enkazı ve ebniyeyi kadimesinden dahi bir eser ve nişan kalmayup hemen topraktan mesnu tepe ve büyük gibice müşahede olunmakta idügi ve bu kale selasei mezkure bu havalice âsarı kadimeden mâdut olduğu)

Yukardaki yazıdan anladığımıza göre bundan yüz yıl evelde, demek bugün kü gibi eski eserlere bir ilgi uyanmıştı ki; bu eserler anılmış ve dile getirilmiştir.

İşte bugünde aynı şekilde anılmakta ise de bilmiyoruz bu hal ne dereceye kadar faydalı olacaktır.

Yalnız eski eserler ile bu günkü eserlerimiz arasında büyük farklar vardır. Son kazılar ve buluntular. (Mesela Tümen Höyüğü, Yesemek Köyü Rum kale. Altın taş,) ve daha birçok yerlerimiz de cidden görülmeye ve turist celp etmeye kâfi eski eserlerimizle zengin bir haldeyiz. Yeter ki çalışmalarımız kâğıt parçası üzerinde kalmasın.