Yanık Şair Zeki Savcı'ya

Yıllarca ben senin koynunda gezdim.

Kapında bağlı bir kurban olmuştum

Senden ayrılmayı hiç beklemezdim

İlk önce zekâna hayran olmuştum

Seni pek vefalı bir dost tanırdım

Hakkımda hürmetin vardır sanırdım

Nazlı bakışına çok aldanırdım

Sana gönül veren cânan olmuştum

Kadrimi bilmedin ellere verdin

Sarı saçlarımı yellere verdin

Varımı, yoğumu sellere verdin

Elinde en kahir ferman olmuştum

Ararım sevgide ben de sadakat

Kim beni izaza eylerse gayret

Ben de onu aziz eylerim elbet (1)

Böylece tazime şayan olmuştum

Bu sırra nasılsa aklın ermedi V

Sana başkası da öğüt vermedi

Bu günler rü’yana bile girmedi

Halbuki her şeyde ayan olmuştum

Şimdi arayorsun geçen günleri

Elden çıkan fırsat döner mi geri

Bana taan etmenin var mıdır yeri

Hakikat gösteren vicdan olmuştum

Ben bir vasıtayım hayır ile şerre

Yanımda müsavi güneşle zerre

Mes’uliyet kimde düşün bir kerre

Her mizaca göre Lokman olmuştum

Dinini sevenler, Mabetler yapar

Hırsu tama ehli yolundan sapar t

Milyonlarca insan hep bana ta...

Dünyaya hükmeden Sultan olmuştum

Suç alette değil kullanandadır

Şeytan kimdir? ona hep uyandadır

Ereni er be zminde neş’e candadır

Zulmeti nur eden irfan olmuştum?

Yürü ey bi vefa bana hor bakma

Bir gün kavuşuruz kendini yakma

Çalış sabanını elden bırakma

Topraklarda inci mercan olmuştum.

Nakili: D. Sükûti

(1) Şair burada arabca paranın lisanından söylenen "beni aziz tutanı aziz eylerim” deye meşhur olan darbı mesele işaret ediyor.