SEVGİLİ OKUYUCULARIM...

İyi biliniz ki, şehrimiz, tarihi eserlerle dolu turist cezbedecek kadar zengin bir şehirdir. Bunun böyle olduğunu dergimize toplayacağımız j fotoğraflarla sizlere ispata çalışacağım. Ne yazık ki bu güzel yurt parçasındaki hazineyi; diyebilirim ki en salahiyetli ilgililer bile keşfedememiştir. Veya etmiş ise de ihmal etmiştir. İlgilenmemiş, üstün körü geçmiştir. Bu suretle bu yerlerimizde yatmak­ta olan hazineler değer eserlerimizde çar çur olmuş gitmiştir.

Eğer tarihi eserlerin üzerlerinde tek, betek işlenseydi, onlar mutlak surette ehemmiyetle ele alınsa tebarüz ettirilseydi muhakkak şehrimizin turistik cephesi bugün değişmiş bir halde olurdu.

Her ne kadar son zamanlarda şehrimizde” Gaziantep’i Tanıtma ve Turizm” derneği namı altında birde dernek kuruldu ise de hâlâ bunlar dada özlediğimiz, kıpırdama işaretine rastlayamadık.

Diğer taraftan şehrimizde başka bir hazine daha yatmaktadır. Sevgili okuyucularım, hem de yılda bu yurt parçasına 80 milyon lira kâr bira, kan bir hazine... İşte bu hazinede madenlerimizdir. Biz şehrimizde yalnız, yalnız iki yılda bir verimi olan fıstık ve zeytin gibi bin bir masrafı olan ürünleri öğrenmişiz. Üzülerek kaydedeyim ki zenginlerimiz bir türlü bu şehrin bağrında yatan bu hazinelere gözlerini çevirememiştir. Onunla "ilgilenememiştir.

Bundan dolayıdır ki: İstanbul’dan çekilip gelen "İtiti” "Çanakçı” gibi daha birçok adını bile duymadığımız şirketler bağrımızdaki yatan ve yılda 80 90 milyon lira safi kar bırakan bu hazineleri elde etmişlerdir.

İşte sevgili okuyucularımız dergimizde Gaziantep madenleri hakkında geniş izahat bulacaksınız.

Ayrıca tebarüz ettirmek lazımdır ki bu şehirde yarışlar başladı. Bu yarışlar başta kültür alanında: Kültür derneği başkanı Ali Budak ve ikinci baş­kan Hulûsi Yetkin, Ali Nadi Ünler, Şakir Sabri Yener, Cemil Cahit Güzelbey gibi kültür derneği üyelerinde hızlı adımlarla ilerleme kaydedilmektedir. Hoşça kalınız aziz okuyucularım...