SEVGİLİ OKUYUCULARIM

Bir esnaf birliği toplantısında, benim eski ve aziz dostlarımdan olan bir zat, dergimizi tenkit etmiş̧. Şöyle ki:

- “Evet, arkadaşlar; biz Antep’imizi ve bu şehrimizi hakkıyla tanıtamıyoruz. Esnafımızın sesini çıkaramıyoruz. Gerçi son zamanlarda "Gaziantep’i Tanıtıyoruz" adı altında bir dergi çıkmaya başladı ise de bu da maksada kâfi değildir. Aile şecereleri falanla uğraşıyor.” demiş̧.

Bir defa, o sayın arkadaşım, bizim derginin başındaki en evvel gelen kelimeleri her hâlde görememiştir. Daha doğrusu, okumaya lüzum da görmemiştir. Orada şöyle bir cümle vardır: "Her yönüyle.’"

Bundan başka, başlığın altında başlı başına, bir cümlemiz daha vardır: "Tarih ve Sanat Dergisi.”

Biz yolumuzda rotamızı almış̧ yürürken, böyle bir dostun, tenkit sesinin kulağımıza kadar gelmesine memnun olduk. Anlaşılıyor ki, dergimizin hâlâ bazı okurlarımız tarafından anlaşılamayan, yönleri vardır. İzah edelim:

Her yönüyle çıkan bir dergide; elbette ki o şehrin tarihî, coğrafî, jeolojik, arkeolojik, tarım, sağlık, şehircilik, eğitim, ekonomik, durumları ele alındığı gibi dergimiz çerçevesi içine aldığımız bu şehrin dünü ve bugünü de incelendiğine göre, sosyal durumundan da bahsetmek günah mıdır?

Tabiidir ki bu sosyal durum faslında da bu memlekette ad yapmış̧. Saltanat sürmüş̧, hatta hatta hüküm sürmüş ve büyük insanlar yetiştirmiş̧ aileleri de alacağız.

Elbette ki; bu kentin yetiştirdiği ve birer kıymet olan kimseleri de alacağız.

Şurasını tebarüz ettirmek isteriz ki: Birçokları da bu eski ailelerin nereden geldiklerini, nasıl ad yaptıklarını ve kimleri yetiştirdiklerini merak etmektedirler.

Sayın tenkitçimize soralım: Bu şehrin sosyal durumunu incelerken sütunlarımıza bunları almayalım da ya kimi alalım?.. Malum ya, ot kökünün üstüne biter.

Arz edelim ki sütunlarımız, her türlü memleket dertlerine ve hattâ bu hususta yazı yazmak isteyen her vatandaşa açıktır, ilan ediyoruz.

Hoşça kalınız sevgili okurlarım ..

Mahmut Oğuz GÖĞÜŞ