1- OYMAKLAR VE YERLEŞME:

Selçuklular zamanında Horasan’dan göç ederek Anadolu’ya gelen Türklerden halen Oğuzeli’nin Güney ve Güney Doğu köylerinde oturanlar vardır. Bunlar Türkmen, Barak, Elbeyli, Torun ve daha bazı isimlerle anılmaktadır. Çıldıreba, Vasili ve Matualu köylerinde Araplar, B. Karacivan Hot oğlu, Selmincik ve Şıhbilecen köylerinde ise Kürtler bulun maktadır. Bu çok çeşitli insanlar hep Türkçe bilirler, başkaları ile te- maslarda hep Türkçe konuşurlar. Aileleri içinde Araplar Arapça, Kürtler Kürtçe konuşurlar.

2- DİNLER:

Oğuzeli köylerinde yaşayan halkın hepsi Müslümandır.

3- MESKENLER:

Oğuzeli kesiminden Güney tarafa düşen köyler umumiyetle Arap tesiri altında kalmıştır. Bu tesir halen giyinişte, lisanda, meskenlerde, beslenmede, örf ve adetlerde kendini belli etmektedir.

Oğuzeli kesimi, Güneyindeki köylerde evler ve bütün yapılar umumiyetle kerpiçten yapılmıştır. Evler büyük ve tek odalı olur. Bu odanın münasip bazı yerleri kısa duvarlarla ayrılır ki; bu duvarlara “Balık” denir. Evin cümle kapısının karşısına düşen yerde köprü kemerlerinin küçük modeline benzer isteğe ve ev sahibinin zahire çuvallarının azlığına ve çokluğuna göre 5-8 tane Kaldırma yapılır, bu Kaldırmaların üzerine, ince direkler döşenir, onun üzerine yerli çulhalara renkli ve göz alıcı yün ve pamuk ip liginden dokunulan çuvallar dizilir. Bu çuvalların içine yıllık zahire denilen öğütülecek tahıl buğday, arpa, mısır ile bulgur konur. Bir ailenin zengin veya fakir olduğu “Yük» denilen bu çuval ve çuvalların üzerindeki üzerleri rengârenk kaplanmış döşek, yastık ve yorgan dizisinden anlaşılır.

Yemek kapları yine aynı odanın kolayca göze çarpan bir yerindeki raf üzerine dizilir. Bazı, buna benzer eşyalar da rafın münasip bir yerinde asılı ve dayalı olur.

Evin ayrı bir yerinde 50 cm. yükseltilerek bir seki haline getirilen yerden yüksek olan bu yere

Yağ, yoğurt, ayran, yayık ve su külekleri (Su Kovası) bulunur. Temiz ailelerde bu eşyalar “Ağaran Evi” denilen kapısı odaya açılan veya odanın bitişiğindeki ufacık bir odada bulunur.

İçecek su evin ön kısmına düşecek yerde ufak bir nöbetçi kulübesi büyüklüğünde “Küplük” denilen, içinde sehpa üzerinde yerli mamulatı küpler içinde bulunur.

Ahır umumiyetle evin bitişiğinde bulunur.

Zengin köylüler daha çok misafir ağırlamaya hevesli olanların ya evin bitişiğinde veya karşısın da bir odaları bulunur. Gerek oda, ev ve ahır için ışık pek önemli sayılmaz. Ele geçen ufaksam parçaları oda ve evlerde yeni yapılmış, yapılışta büyük konan bilâhare ker piçle örülüp küçük delikler haline getirilen yerlere kenar. Son samanlar da salonlu, birkaç odalı camlı, çerçeveli, tavanı betonla doğrama kapılı evler ve odalar yapmak, mali durumu müsait olsun veya olmasın köylüler için bir moda olmuştur.

Odalarda taban sergisi olarak orta hallilerde hasır veya keçedir. Zenginlerde ise halıdır. Evlerde sergi kullanmak adet değildir. Ev ve oda tabanları umumiyetle toraktır. Badana yerine çarpı denilen Meyas topraktan hazırlanan karışım ile süpürge ile yapılır. Sıvalar kadınlar tarafından, mala yerine elle sıvanır. Son zamanlarda iki katlı birkaç odalı meskenler yapılmaktadır.

(Devamı sayfa 17’de ancak sayfa 17 yok.)