İranla olan son münasebetimiz bütün bir tarih boyunca devam eder. İrana giden birçok seferimiz sefaretnameler yazmışlardır. Bunların içinde cidden kıymetli olanlar vardır. Refi Efendinin sefaretnamesi bunlara missal olarak gösterilebilir.

Antâkyalı Mustafa Münif, Müverrih Raşit, Sümbül Zade Vehbi, Hayrullah Efendi gibi İranda işçilik yapmış olan değerli şahsiyetlerimizin de az çok İrana dair yazmış oldukları hatıralar sefaretname kılıklı yazılar vardır. Bu Sefaretnamelerin bir çoğu gayri matbudur. İki defa İran ilçiliği yapmış olan Münif Paşanın İran mektupları adı altında yazdığı yazıların bir çoğu bugün maalesef kaybolmuştur. Fakat Paşanın Fetih Ali Şah zamanında irana gelmiş olan Osmanlı rical ve memurini hakkında ve İraba Giden ricâli Osmaniye hakkında malumat) adı altında kaleme aldığı ufak bir Risale vardır ki tarihimiz bakımından çok değerlidir.

Yesci Zade Abdülvehab, Celâlettin Efendi, Baban Abdürrahman Paşa. Necip Efendi hakkında malumatı havi olan bu küçük risale bizzat Paşanın hattı destile ve talik bir hatile yazılmıştır.

Paşa bu risalenin mukaddemesine (Fethi Ali Şah zamanında rical ve memurin Devleti Aliyeden İrana gelmiş olan bazı zevatın tasvirleri Tahranda şah müşarünileyhin inşakerdesi olan Nigaristan köşkü duvarında nakşolunmuş olmakla tesaviri mezkûre ve İran tarihlerinde bunlara müteallık destires olabildiği bazı malumatı işbu risaleye nakil ve dercolundu) demekte ve bunu 1291/1873 – 1874 senelerinde tahranda bulunduğu zaman kaleme almıştır. Şimdiye kadar hiçbir yerde intişar etmemiş olan bu risaleyi neşretmekle tarihimize ufak bir hizmet etmiş oluyoruz.

Paşanın İstanbula devrin Sadırazamına (Büyük bir ihtimalle Hüseyin Avni paşaya) Yesci zade Seyyidi Abdülvehhab ile sır kâtibininBeharistan köşkü duvarındaki cesameti tabiiyedeki tasvirlerinin birer kıta örneklerini de göndermiş olması Münif Paşanın bu işe ne kadar ehemmiyet verdiğini izah etmektedir.

Paşanın bu mektubunu da aynen neşrediyoruz.

Hikmet Turhan DAĞLIOĞLU

Münif Paşanın Irana gelen rical hakkında Sadarete yazdığI bir tahriratın surety Çoktanberi savbi âlii âsefanelerine ariza takdimine destires olamadığım gibi memuriyeti çeliklerinden dolayı tebrikaâme dahi yazılamaması şiymei ubudiyetime naçespan görünür ise şu hal minelkâdim merkezi kıdemi ıkdamım. olan tariki itilâsı şiariden üdülüme olmayacağı derkârdır.

Fetih Ali Şâh zamanında sefaret yahut diğer vesile ile Tah­ rana gelen bazı zevatın cesameti tabiiyede tasvirleri müşarünileyhin Beharistan nam bir köşkü duvarında menkuş olmakla bunlar­ dan Yesci Zade Seyyid Abdülvehhab Efendi ile Sır kâtibinin basseten imal ettirmiş olduğumı. birer kıt’a suretleri leffen takdim kılındı. Bunlar vaktile burada İstanbul yadigârı addolunduğu halde müruru zamanla şimdi Istenbıılda Tahran yadigârı hükmüne girmiş olduğundan lihazei rağbet buyurulacağı me'mulü çakeranemdir. Olbapta.

Fetih Ali Şah ([1]) zamanında rical ve memurin Devleti Ali yeden İrane gelmiş olan bazı zevatın tasvirleri Tahranda Şah müşarünileyhin inşakerdesi Nigâristan köşkü duvarında nakşolunmuş olmakla tesaviri mezkûre ve İran tarihinde bunlara müteallik destires olabildiğim bazı malumat işbu risaleye nakil ve derç olundu Arzı nakşi est ger nabar maned Ki hesti ra nemibiynem bekayi

Fi evahir şehir Safer min sene elif ve mieteyn vahid ve tis’in.

Elabdüzzaif Muhammed Tahir Münib

Sefiyri Tahran Halâ


([1])İranda Kaçar hanedanının İkincisidir, (1771— 1834) 1796 da tahta geçmiş 38 sene hükümdarlık itmiştir.