Merhum Münif Paşa resmi işleri arasında en çok eser yazmaya vakit bulabilmiş sayılı devlet adamlarından birisidir. Münif Paşa muhtelif mevzulara dair yazı yazmıştır. Fakat bunların arasında folklor ve Türk diline yapıniş olcıuğu hizmetler hakikaten büyüktür

Paşanın (Halk tabirleri) ne ait (Istilâhati Türkiye) adı altın­

da yazmış olduğu bir defter (Halk bilgisi haberleri) dergisinde

neşredilmektedir.

Başpınarda da Paşanın (Lisani hal) adı altında yazmış olduğu temenna, baş açmak, baş eğmek, el tutmak, el kavuşturmak, iki el ile vermek, el uvuşturmak gibi hareketlerin mahiyet ve mânalarını izah eden tetkikini neşrediyoruz (Lisani hal) aslında yazma ve müsvedde halindedir. Belli ki Paşa bu esere başlamış fakat bitirememıştir.

TEMENNA

Temenna el öpmekten me’huz ve muharreftir. Yani aslı el öpmek olup ihtisar tarikile temenna şekline girmiştir.

Şöyle ki: Elyevm dahi ötedenheri bazı memalikte tevkir yahut teşekkür için el öptükten sonra bir de alın üzerine konulur. Temennada El ile dokunmaksızm hu resim icra olunmuş demek olur. Bu veçhile ihtiram göstermek isteyen adam gûya muhteremin elini tutmuş gibi kendi elini dudağına ve badehu alnına götürür.

El öpme resminin bu veçhil ihtisar olunması dahi bir kaç sebebe mebnidir. Evvelâ el öpen iile eli öpülen yekdiğerinden uzacık bulunması, saniyen küçüklerin eli her vakit büyüklerin elini tutmıya müsait olmaz. Salisen öpenlerin adedi o kadar çok olabilir ki fel öpme resminin aslı veçhile icrası kabil olmaz.

Filen el öpmek resmi ihtiram iken anın makamında olan temenna bazı ahvalde alâmeti selâm ve iltifat olmuştur. Meselâ büyükten küçüğe karşI olan temenna bu kabildendir.

BAŞ AÇMAK

Bilmem ne vakıttanberi Avrupalılar indinde resmi ihtiram olarak cari olan bu âdet zannı âcizaneme göre filasıl alâmeti temindir: Lâfzan selâmün aleyküm manasını müfid olur. Alâmeti temin olması şu veçhiledir kı; bazı sui niyyetle varit olan yahut tesadüf edilen eşhas kim oldukları malûm olmamak maksadile yüzle­ rini kapattıklarından ehli ırz ve edep olanlar o makuleden olmadıklarına bir alâmeti aleniye olmak üzere başlarını ve bunun zımnında yüzlerini açarlar imiş. Bâdehu mürürü zaman ile resmi ihtiram makamına kaim olmuş. Kadim bazı eş’ari Arabiyede musarrah olduğu veçhile âdeti mezkûre vaktile Araplar beyninde dahi resmi ihtiram olmak üzere cari imiş. Ve hatta bazı memaliki islâ-

miyede ilâ yevmina hazâ Cenabı Hakka karşı makamı tazarruda serpuş her ne ise çıkarılıp elde tutulmak âdettir.

BAŞ EĞMEK

Küçüğün büyük huzurunda ibraz ettiği bir resmi tazimdir ki; küçük bu veçhile vücudu cismanisini kendi kadir ve itibarı gibi bir dereceye kadar tasgir etmek maksadından ibarettir. Küçük büyükler huzurunda heyeti tabiiyede dürürse gûya onlarla müsavat iddiasına kıyam etmiş nazarile bakılarak şu hareket mugayiri de'bi edeb addolunurmuş.

Bu âdet bütün Avrupada diğer bazı memleketlerde caridir. Avrupada vücut istikametini muhafaza edüp yalnız baş öne doğru inhina eder. Fakat Çinde Fağfur ve diğer evliyayi ümur huzurunda inhinanın derecatı kanunen muayyendir. Hatt bilâ ziyade ve lâ-noksan icra olunmak üzere teşrifat erbabının boyunlarında irice daneli bir teşbih olup her ferd onun kaç danesi yere deyecek kadar inhina eyler imiş.

EL TUTMAK—MÜSAFAHA

Alelumum insanlar ve bahusus ahibba ve akraba ve müteallekat beyninde tabiî olan ittihad ve iltisak meyli iktizasındandır. Kuvvei lamisenin hassasiyeti cesedin diğer yerlerinden ziyade elde ve parmaklarında mevcut olup bunların birleştirilmesinde dahi kolaylık olduğundan dostlar beyninde alâmeti muhabbet ittihaz edilip ötedenberi Avrupa malikinde ve Arabistanda caridir. Fakat müsavi

heyeti içtimaiye makamatmda müsavi olanlar yekdiğerine el verebilip bazı ahvalde büyüklerin madununda olanlara el vermesi iltifat addolunur.

EL KAVUŞTURMAK

Büyüklerin huzurunda ayakta bulunan adamların iki elini göğüs ile karın arasında yekdiğerinin üzerine koyup durmakdır ki: Eski vakıtlarda buna elpençe divan durmak dahi tabir olunur idi. Bu surette el kavuşturmak bir resmi tazimb ise de hakikatte ve iptidaî vaziyette bir resmi te’minidir. Şöyle ki huzura gelen adamın ellerinde suiniyyetine delâlet edebilecek bir âleti cariha almadığını alenen göstermek maksadına mebnidir.

Eski Mısırlılar bu makamda sağ elinin avcunu sol omuzu üzerine ve sol elinin avcunu sağ omuzu üzerine korlar idi.

ELLERI DIZ ÜSTÜNDE KOYMAK

Bu dahi surette resmi tazim hakikatte resmi te'mindir. kü ayakta el kavuşturmada olduğu gibi el altında gizli bir olmadığını göstermek maksadına mebnidir.

ARKADAN EL BAĞLAMAK

Bu hareket huzuru kibarda mugayiri edep addolunur. Bunun hikmeti dahi salibi emniyet olduğu aşikârdır. Fakat Avrupada hürmetsizlik addolunmaz. Hatta ekseriya uşaklar Efendilerinin ya­ tıma bu halde çıkarlar.

İKİ EL İLE VERMEK

İranda küçükler büyüklere bir şey vermek istediklerinde alâmeti tazim olmak üzere mutlaka iki el ile takdim ederler ki: Bu dahi hakikatte alâmeti temindir. Memleketi mezkûrede bulunduğum esnada bu âdet bana pek garip göründü. Ve iki el ile tutulması kabil olmıyan bir şey verirken nasıl sunduklarını görmek için bir îranlı uşağa bana bir pirinç danesi getirmesini tenbih ettim, baktım pirinç danesini herkesin yaptığı gibi iki parmakla tutup boş olan diğer elini bîlâfaide anın yanına terfik etmiş olduğu halde getirdi.

OMUZ SİLKMEK

Gerek bizde ve gerek Avrupada ben karışmam yahut bana dokunur yeri yok mânasına delâlet eder. Bu hareketle medlûlü mezkûr beyninde vechi münasebetin ne olduğu bence meçhuldur. Fakat bir adam hendisine hiç teallüku olmıyan bir şeyden bahsolunduğunu işittikten fevkalgaye ademi mübalâti cihetile lafzan ifadei merame değeri olmadığını beyan için omuz silker.

EL İLE GEL İŞARETİ

Bizde avuç aşağı tarafa tutulup şehaddet parmağından serçe parmağına kadar dört parmağı birden tahrik etmektir. Avrupada ise elin ucu bilakis yukarı tarafa tutularak yalnız şehadet parmağı tahrik edilir. Bunda hareket ile medlûlü beyninde vechi münasebet âşikardır.

EL İLE GİT İŞARETİ

Ekseriya sağ el üfkî olarak tutulup öte tarafa doğru bir kaç kere silkilir gibi tahrik olunur ve mülâyemetle bu manâ beyan olunmak istenildiği halde yalnız parmaklar o suretle tahrik edilir.

AYAĞA KALKMAK

Elyevm dünyanın her tarafında alâmeti tâzimdir. Zuhuru îslâmda ve daha evvelleri Araplar beyninde bu âdet yok idi. Bazı İranlıları taklideh Ehli İslâmdan tazimen kıyam edenler tarafı eşrefi Paygamberîden ‘’Lâ tekumu kema tekumula'ca” Hadisi şerh file men' buyurulmuştur., Ben kıyamın tâzim ile münasebetini an- layamıyorum. Huzuri Kibarda kıyam halinde bulunanlarm tazim için inhina etmelerde oturanların yine tazimen kıyam eylemeleri bilmem nasıl olur.

EL UVUŞTURMAK

Mülâhaza ve hayret alâmetidir

DÜADE EL KALDIRMAK

Niyaz ve tazarru alâmetidir. Bu hareketle medlûlü beyninde olan münasebet aşikârdır, zannederim. Şöyle ki; bir adam diğerinden maddî bir şey talep ettiği vakıt almak uümidile bir elini mes'ûlü minh tarafına uzatır. Düade iki eli birden uzatmak Cenab- Hakka tazimendir. İranlılar büyüklerinden bir şey alacakları vakit iki ellerini birden uzatmaları dahi bu kabildendir.

İKİ ELLE ALMAK

İrana mahsus bir âdettir. Bîr dahi bir şey vermekte olduğu gibi surette tâzîm için ise de hakikatte temin içindir. Alacak olan âdâm yalnız bir elini uzattığı vakit diğer elile bir sui kasdetmek imkânı vardır.

Yazan: Hikmet Turhan DAĞLIOĞLU