Şer’i mahkeme sicillerindeki araştırmalarımız sırasında, 18. asırda yetişen Osmanlı âlimlerinin en ünlülerindendir. Hal tercümesini yazanlar tarafından belirtilen Hoca Münip Efendi ile ilgili bir vesikaya rastladım. 145. cildin 241. sahifesinde kayıtlı bulunan bu belgeye göre Aydın'da oturan bilginimiz Gaziantep’teki evinin satış bedelini erkek ve kız torunlarına bağışlamaktadır. Belgenin bugünkü dile özeti şudur:
"Aşağıdaki işin yerinde yazılı kaydı için gönderilen talimat gereğince mahkeme kâtiplerinden Hasan Necip Efendi, Güzelhisar şehrinde Köprülü Mahallesi'nde oturur, eski Anadolu kadı askerlerinden Mehmet Münip Efendi hazretlerinin evine varıldı. Bu yazının altında adları bulunan kimselerin huzur ile toplanıldı. Mehmet Münip Efendi hazretlerinin torunu Hafız Mehmet Şakir Mulla hazır olduğu halde okunan talimatta "Memleketim olan Antep’in Tövbe Mahallesi'nde Arıcı oğlu Memo Gök oğlu Memo Hafız Mahmud Efendi evleri ve genel yol ile çevrili alt ve üst katlı birçok oda bulunan evimi bin kuruşa Hafız Mehmet Şakir Efendi'ye sattım. Yarısı olan beş yüz kuruşu kendisine bağışladım. Kalan satış bedeli beş yüz kuruştan iki yüz elli kuruşunu kız torunum Fadullah kızı Zeliha'ya, iki yüz elli kuruşunu da diğer kız torunum Mehmet Reşit Efendi kızı Emine (Şerife) Hanımlara bağışladım." Buna dair gerekli kanuni muâmele yapılmıştır.
Belge 25 Şaban 1233 (1818) tarihini taşımaktadır.
Şu vesika görünüşte basit bir ev bağışlamasından ibaret ancak Hoca Münip Efendi gibi yaşadığı devrin en büyük âlimlerinden biri hakkında bilgi vermesi bakımından ilgisiz kalamadım. Bugün biz alimimizin Tövbe Mahallesi'nden olduğunu öğrenmiş oluyoruz. Bu mahalle bugün Düğmeci Mahallesi içinde bulunmaktadır. Bu belge ile evin yerini tespit etmekte belki mümkün olacaktır.
Gökoğlu soyadını taşıyan bir ailenin varlığını, bundan birkaç yıl önce bir mahkeme münasebetiyle öğrenmiştim. Bu aile bulunursa evde bulunur.
Bundan başka Münip Hoca'nın Mehmet Şakir adında bir erkek torunu ile Zeliha ve Şerife Emine adlarında iki kız torunu olduğunu öğreniyoruz. Ancak bu torunların kız veya erkek çocuklarından geldiğini bilmediğimiz için adı geçenlerden Fadullah ve Mehmet Reşit'in oğlu mu, damadı mı olduğunu kestiremiyoruz. Şu var ki mirastaki hisselerden, Hafız Mehmet Efendi'nin erkek evladından geldiğini Zeliha ile Şerife Emine’nin de kız evladının çocukları, Fadıl ve Mehmet Reşitt'in de damatları olduklarını anlamaktayız.
Gerçi yapılan muamele hibe ise de Münip Efendi gibi âlim ve müteverrin diye adlandırılan dindar bir adamın şeriat hükümlerine aykırı bir bağışta bulunması da düşünülemez.
Sayın Ömer Asım Aksoy halk evi konuşmalarında (99) sayfa ve bundan naklen Hikmet Turhan Dağlıoğlu Gaziantep meşahirinde sayfa (136) Hasırcıoğlu'nun:
İşte Bayramzâde Rıfat bendesi” "
Kim Münip Fadıla oldur Hafid"
"Hanedandır, ehli irfandır o zat"
"Lutfa şayan olduğu gayet bedid"
Mısrasına dayanarak Münip'in, Bayram oğlu ailesine mensup olduğunu ileri sürmektedirler.
Bayramzâde Mustafa Rıfat Efendi'nin torunu olması Münip Efendi'nin bu aileden olduğunun kesin bir delili olamaz.
Mustafa Rifat Efendi'nin Münip'in kız çocuğundan gelmesi de mümkündür.
Dergimizin Notu: Yapmakta olduğum ailelerin şecereleri arasında yukarıda konusu geçen bayram ailesine ait şecerede biz de mevcuttur.
O şecereye göre de Mehmet Münip Efendi bu aileye akraba değildir. Hatta Dr. Talat, Av. Abdullah ve Av. Necdet Bayram’ın mensup oldukları hakiki Bayram ailesine de mensup değillerdir. Şayet böyle bir şey varsa bizi ikaz etmelerini rica ederiz.
Dergi Sahibi
M. Oğuz GÖĞÜŞ