Bu makinayı icat etmekle Mustafa Yıldırım Demir usta bu memlekete hakiki bir hizmet yapmış̧ oluyor. Çünkü̈ verimli bir fıstık memleketi olan memleketimizde fıstığı çatlatmak için mutlaka bir emek sarf etmek ve vakit kaybetmek mecburiyeti vardı. Çıtlatırken fıstık rutubet almış olacağından birçok fıstıklarımızda bu yüzden küflenmek tehlikesi atlatır ve eğer iyi dikkat edilmezse bil döviz kaynağımız olan fıstık Amerika’ya küflü olarak ihraç edilir ve bittabi orada da hakkımızda iyi bir şey olmazdı. Bu küfün neden ileri geldiğini burada sizlere bir nebze bahsetmek isteriz: Kavlak fıstığı çatlatmak için mutlaka ellerin hatta parmak ların marifeti lazımdır. Bu eller parmaklar çalışırken nede olsa eksilme olacaktır. Kırılmış fıstığı tüccar teslim alırken tartıldığı için mal Sahibine karşı mahcup çıkmamak için kıran aile fıstığın üzerine biraz su serpeler. Tabi fıstık bu rutubeti içine çeker fıstığı teslim alan tüccarda eğer boş bulunur bu rutubetli fıstığı kuru fıstıkların üzerine atarsa işte o fıstık kümesi küf kokmaya mahkûm olur.

İşte Mustafa Yıldırım usta bu ezeli ve ebedi derdimize bir çare bulmak için kafasında atmış tutmuş ve neticede bir fıstık kırma makinası yap­mış. Fakat evvela işe tahta endazelerle başlamış Modelleri ve klişeleri hep tahta. Bir yıl böyle uzun bir bekleme devri olmuş. Fakat ne yazık ki arzu edilen he defe ulaşılamamıştır. Tekrar başka bir model üzerinde yine bir yıl çalışmış fakat bu sefer günde sekiz iş saati içerisinde 120 kg fıstık kırabilecek bir makina yapabilmiştir. Netice itibariie bu son yaptığı makinada randıman itibari ile tatmin edici bulunamadığındın yeniden ve eskilerden de faydalanmak sureti ile bir makina yapmaya muvaffak olmuştur. Büyük paraya ihtiyaç hissettiğinden Ticaret ve Sanayi Bakanlığına müracaat ederek vaziyeti anlatmıştır.

Esnaf kefalet kooperatifi delaleti ile Sanayi Bakanlığından 25 bin lira para yardımı gören sanatkarımız şimdilik bu Son modelden üç tane yapmaktadır. Makinelerin her birinde saatte bir tondan 8 saatte 8 ton fıstık çatlatılabilecektir. İşte bu suretle de elden ele çatlatmak için gezen o güzelim fıstıklarımız kurtulacak ve sıhhî bir çatlatmaya kavuşacaktır.

Mustafa usta Gaziantep sanat okulundan mezundur. Maraş sanat okulun da Öğretmenlik yapmıştır. Kendisi Şehrimizin çukur mahallesinde 1932’de doğmuş annesi Makbule Yıldırım babası ise küsüf ustâdır.

Babası Yusuf usta Gaziantep harbinin o karanlık muhasara günlerinde bir tamirhane açmış ve yanma kendisi gibi bir kaç fedakâr alarak bu imalat hanede bozulan tüfekleri tamir etmekle beraber bomba ve mermi gibi harp si­lahları malzemeleri yapmıştır.

Mustafa usta 1953’de Münevver Kıratlı ile evlenmiştir. Bu evlenmeden Birsen ve Metin adlarında iki çocuğu olmuştur.

Mustafa ustanın kardeşi de kendisine yardımcıdır

NOT: Bu sanatkarın yapmış olduğu makinelerin fotoğrafları alınarak klişeye gönderilmiştir. Yetişemediğinden fotoğraflar gelecek sayıda konacaktır.