Yanda resmini gördüğünüz fabrika şehrimizde çalışan ve istihsalini diğer memleketlere de aktaran ip fabrikasıdır. Bu fabrikada yün iplikleri yapılır. Yapılan bu ipliklerden, Battaniye, çülaki kumaş, iplikleri ile halen son zamanlarda şehrimizde işlenmekte olan desenli kilim iplikleri de burada yapılmaktadır.

Yünlü parçaları, bu fabrika dider, atar ve iplik haline sokar.

Halı iplikleri de yine bu fabrikada yapılmaktadır. Halı için yapılan ipler, Isparta ve Demirci havalisine gönderildiği gibi, çülaki yapılacak olan ipler ise İstanbul ve havalisine gönderilmektedir.

Bu fabrikada yapılan iplik fiatları bir kilo üzerine şöyledir:

Halı için yapılan ip 20 lira, çülaki 28-30 lira, battaniye için 16-17 li­radır.

Kilim için ise 4 lira ile on lira arasında oynar. Çünkü kalite bakımından fiatlar değişmektedir.

Ortalama olarak bu fabrikada üç posta halinde işçi çalışır. Bu üç postada çalışan işçi adedi yetmiştir.

Dikkat edecek olursanız, bu fabrika Köprülü makta denilen kayadan oyulma yerde kurulmuştur. Burası Ökkâş Öztemir’in sürekli çalışması neticesi bulmakta bugünkü hale gelmiştir. Yoksa evvelce boş ve içi tamamen taşlık ve mezbelelik bir yerdi.

Burada bu fabrikanın kurulmasının başlıca sebebi de eğer başka bir yerde bu fabrikanın bir benzeri daha kurulması icabetse en aşağı 200 bin liralık bir binaya ihtiyaç gösterir.

Bu mağaranın diğer bir özelliği de yazın serin kışın ise sıcak olmasıdır. Bu fabrikadan şehrimizde iki tane daha varsa da eski milletvekili İhsan Dai’ye ait fabrika halen faaliyete geçememiştir.

Bu fabrika ise memleketimizin iş adamlarından Ali Güner’e aittir.

Ali Güner Kimdir?

Gaziantep’in Akyol mahallesinde 336 920’de doğmuştur. Annesi Nazire, Alevli, babası ise Tekirsinli Mistik Ağadır.

İlk ve orta tahsillerini bitirdikten sonra dayısı Cemil Alevlinin fabrikasına kapıcı olarak girmiştir. Ali Güner bu görevinin müdürlüğe kadar yükseldiğini söyler. Ayrıca fabrikanın bütün branşlarında ayrı, ayrı bir işçi olarak çalışmıştır.

Bu fabrikada sekiz yıl çalıştıktan sonra ayrılarak kilim imalâtı ile uğraşmaya başlamıştır. Bundan sonra bir müddette dayısının Mobil Gaz ve benzin bayiliğinde yedi yıl çalışmıştır. Bundan başka dayısının imal ettiği iplikleri de satmıştır.

Bir müddette dayısının oto yedek parçalarını satmak için acentede çalışmıştır.

Bütün bu işlerden sonra kendi kendine yukardaki fabrikayı meydana getirmeye muvaffak olarak bu işini ilerletmiştir.

Hatta zaman zaman sağdan soldan kendi ahbabları bu işden vazgeçmesini tavsiye etmişlerse de azminden ve sebatından dönmiyerek işine devam etmiştir.

” Sürat, Sebat, Cesaret, İstikamet bir insanda mevcut oldukça o insan için hayatta hiç mağlubiyet yoktur” demektedir.

1945 yılında Fatma Akbulutla evlenerek bu evlilikten Atilla, Oktay ve Cemil adlarında üç erkek çocuğu olmuştur. Atilla, Oktay İstanbul Tarhan Kolejinde okumaktadırlar.

Özel bir taksisi kurulu bir fabrikası ipotekli bir apartman katı vardır.