Ekerler Lolazı Maşı
Şimdi Yaman oldu Babigin işin
Mecnunun Aşıkı O güzel Leyla
Zalim ile etti Antepli Yaman bir gavga
Aşık Ali bunu böyle söylesin
Devlet ol hatana maaş bağlasın
Methederler Anezinin atını
Hak affetlerden esirgesin ol hatunu
Söylerim Türküyü çalarım sazı
Bacım olasın ÇELLON kızı
Kırıldı dükkânlar talan edildi çarşu
ÇELLON kızı Gavura durdu karşu
Arslanlar etti savaşı
Merdane yiğiti vardır Antep’in
Cümleyi yaradan ol gam Mevla
Merdane yigiti vardır Antep’in
Gavurlarda feryad etsin ağlasın
Merdane yiğiti vardır Antep’in
Asumane çıktı Babigin evinin ünü
Merdane yigiti vardır Antep’in
Hakka bağlanmıştır aşıkın özü
Merdane yigiti vardır Antep’in
Yedi günde hal ketti ARŞ ile kürsü
Merdane yiğiti vardır Antep’in
Not: Yukardaki destan 1311-1897 yılında yerli Ermeniler, Emperyalist bazı devletlerinde teşvik ve tahrikle Türkiye’de, devletin zaafından istifade ederek bir istiklal peşine düşmüşlerdi.
Bunun içinde hariçten pek çok silâhlar temin etmişlerdi. Zamanın padişahının da gözünden kaçmayan bir haldi bu. Fakat bir çaresizlik içinde bocalayan padişah, her şeye rağmen emperyalist devletlere karşı hoş görünmek ve politikayı bozmamak istiyordu.
Fakat çok kurnaz bir siyaset takip eden Abdülhamit bir taraftan bu siyaseti güderken diğer taraftan da gizli gizli vilâyetlere haber göndermiş, halkın dini hissiyatını Ermenilere karşı tahrik etmişti. Bu fırsatı ganimet bilen halk, zaten Ermenilerin şımarıklığından gına getirmişler, onlardan bıkmış ve uzanmışlardı.
İşte bu azıcık bir körükleme onun şahlanmasına kâfi gelerek bu şımarık kitlenin üzerine elindeki pala ile saldırmasını bilmişti. Karşıdaki son sistem mavzer, modern silah ve bomba ona vız gelmiş, elindeki bıçak ve kama ile kendi kucağında oturarak ekmeğini elinden alan, kazancına ortak olan ve kendisine göre çok üstün bir seviyede yaşayan Ermeni vatandaşına hakkettiği silleyi indirmesini bilmişti.
Türk tarihinin her devrinde nice Çellon kızı, nice Ayşeler Fatmalar tarihe ün salmamışlardır. Bugün Antep’in her ihtiyarı gençlere Çellon kızını ve o günün dehşet ve azamet dolu kitabını safha, safha satır ve satır anlatmakta gençlerin kalplerini Türk düşmanlarına karşı milli his ve gururla doldurmaktadırlar. İşte her Gazianteplinin üstün vasıflarından birisi de budur. Onun içindir ki Antepli olmayan hiçbir kimse bu zevki tatmaktan mahrumdur ve tadamaz.