([1])

Bu aziz taş bize yurd sevgisinin senboludur!

Bu aziz taş yücelen ruhlara Arşin yoludur!

Biz bu taştan alırız sevgi için dersimizi;

Biz bu taşla buluruz Kâbemizi Arşimizi;

Biz bu taşla sınırız, Türklüğün öz kalesiyiz;

Buradan haykırırız kuvvete hakkın sesiyiz.

Ey bu taş başına bir tac gibi konmuş şüheda!

Ettiniz sizzler aziz canlarınız yurda feda,

Sizi hürmetle bugün yadı büyük borç bilirim,

Size şükranla bugün secde eder eğilirim,

Böyle bir gündü; dağılmıştı musibet bulutu,

Şu yamaçlardan akup nur gibi inmiş ordu.

Süngüler sanki birer yıldızı takmış ucuna;

İğnelenmişti hilâl her neferin sorgucuna,

Bir beyaz tölle kapanmıştı şu dağlar ovalur

Ordunun payına yüz sürmege inmiş gibi kar,

Parça parka dökülüp yolları tutmuş geceden;


[1] Bu Şiir 25. 12. 942 tarihinde şairin kerimesi Neclâ tarafından âbide önünde okunmuştur.