EVLİYA ÇELEBİ ANTEP’İ ANLATIYOR
Elhasıl bu şehrin methinde lisan kasırdır.
Burada olan ulemanın (hocaların) vefreti (çokluğu) bir diyarda yoktur... Reşit (akıllı), necip (yüksek), sıbyanı (çocukları) olur... Gerip dost, erbab-ı marifetten (bilgili insanlar) halim ve selim (yumuşak insanlar) halkı vardır. Bir muhabbet ve müveddet (sevgi ve bağlılık üzere ihtilât (geçinirler) ederler. Kim sair (diğer) büldan(şehir) kavmi (halkı) anlara gıpta ederler... Ve her hanede bağ, bahçe, havuz ve şadravan selsebiller revan (akıp) olup gûnagûn (günbegün) serv ü çinar ve limün, turunç ile müzeyyen (süslü) şehri azimdir... Ve bu şehrin âbı (suyu) havasının letafetinden halkın renk ve ruyları (yüzleri) hamret (kırmızı) üzeredir. Keferesi (kâfirleri) yoktur ve cümle hanedir... Ve 8067 toprak ve kireç örtülü mâmur ve âbadan sarayı âlilerdir (saray gibi). Nice hanları dahi vardır. Cümle çarşuy pazarı taştır... Nehri Sacur, Batal Höyük nam (denilen) mahal (yerden) altından huruç (çıkmak) edüp... Halep şehrine revan (akar) olur. Uşrü sultanı (padişah vergisi) verir yetmiş bin müsecel (kayıtlı) bağdır. Ve doksan üç kere yüz bin ve kırk altı bin tiyek (omca) tir. Ve cümle canibi (etraf) erbaisin (dörf taraf)da dağla,r bağlar ve halkı sağlardır...’
Ve cümle halkı şirin yediklerinden şirin söylerler.
Elhasıl bu şehrin methinde lisan kasırdır. (buradaki kâsir aciz manasınadır).