Belediye demekle yetinmemek lazımdır. Çünkü, belediye ve onun yaptığı işler, muhakkakki, milletin ve memleketin, hayrına ve onun selametinedir. Bahusus belediye, Gaziantep belediyesi olursa...

Taktir etmemiz lazımdır ki; yurt yüzünde, birçok memleketlerin beledi yeleri de vardır. Belkide muvaffak olmuşlardır. Fakat ne de olsa belediyemiz, gibi mutlaka az bulunur. Bizim belediyemiz ve onun kadrosu, otuz- otuz beş bin nüfuslu şehrin belediyesi olmasına rağmen, bugün şehrimiz yüz otuz binin, üstünde bir şehir, olduğu halde itiraf etmek lazımdır ki ufacık kadrosile, memleketin bütün hizmetlerine yetişebilmektedir.

Her devir de belediyemiz, gibi onun idarecileri gibi az bulunmuştur. Şu satırların sahibi, Türkiye’nin, birinci sınıf şehirlerimi gezdiği gibi, bu büyük şehirlerde oturmuş ve oturmakta olan, hemşerileri ile de daimî bir temas halindedir. Hep gördük ve işittik ki, Gaziantep belediyesinin; halkın sıhhat ve istirahatini temine, çalışması cidden öğünülecek derecededir.

Belediyemizin, neden böyle iyi çalışmasının sırrı hîkmetinide anlatacağım. Bizim belediyemizin, temeli, sağlam olarak atılmıştır. Buna da sebep şehrimiz aileleleri arasındaki, kıskançlık ve geçimsizliklerdir. Daha doğrusu, rekabettir işte bu yüzdendir ki, şehrimiz belediyecilik bakımından ve daha başka, kalkınma yönünden emsalinden üstün başarılar sağlamıştır.

Bu açık hakikatlere, uzun müddetten beri yaptığım incelemelerini sonunda vakıf oldum. Edindiğim bu sırrı size de bir nebze olsun açıklayabilirim.

Gaziantep şehri çok eski bir şehirdir. Artık bunu her AntepIinin bilmesi lazımdır. Doğu ile batının, yol kavşağı olması dolayısıla, ileriden beri, ehemiyetini muhafaza etmesini bilmiştir. İlk insanların burada yaşadığına dair vesikalar meydandadır. İlk tarih yazıldığında, Antep vardı. Ama Antep değilde Dülüktü Dülükten sonra Kaleye girilmiştir. Makdonyalı, Filipin oğlu, İskender; İran İmparatoru Darayı payas dağlarında mağlup ettikten sonra, Antep’in yol kavşağı olması hesabile, İskender Milâddan önce 331’de Antep’e uğrar. O zaman Antep kalesinin muhafızı bulunan bir İranlı kumandandı. İskender bu zatı çağırır, fakat çok çirkin bir adam olduğunu görmesile, ona:

-Ne de çok çirkin bir adammışsın der. Meşhur kumandan hem âlim hem de cesur bir insandı. Ona, yani o galpler galibi kumandan Büyük İskender’e şu cevabı verir:

“Beni sen çirkinliğim ile ayıplama, ey fazilet ve insaftan boş adam, çünkü vucut bir kılıcın kılıfına benzer. Asıl işi gören ise kılıçtır. Her kimin huyu insanlarla iyi değildir. O kimsenin derisi bedeni için bir zindandır.” der ve geçer k gider. Bu sözler İskenderi epeyce düşündürür. Arkasından kumandana haber gönderir” Seni kalende ibka eyledim. Kaleni tahripten vazgeçtim. Sana mükâfat olarak da Kalenin dışına bir şehir inşa edeceğim.”der ve o zaman Türktepe (Kürt tepe) temamile ormanlık olduğu için, tepenin eteklerine, bir şehir inşa edilmesini emreder. İşte Antep’in ilk kaleden çıkması da bu şekilde olur.

Rastladığımız kayıtlara göre, şehrin bir dere içi olduğudur. Sonradan yavaş, yavaş şehir bu dere içine yayılmıştır. İlk gelenlerin de halen aileler arasında belli olarak süre gelen ailelerden, Çekehnoğulları, Göğüşler ile Emir Mustafa Çelebi –Nakipler’in olması kuvvetle muhtemeldir. İlk kaleden çıkanların arasında, Budaklar, Koçumlar, Haci Nasırlar başta olmak üzere, daha adlarını tesbite çalıştığımız birçok aileler yardır.

Göğüşlerin, Dülükten geldiklerime bir müddet Türktepeye yerleştikten sonra Çekemoğulları ile birlikte, derenin içine atalıklarını gerek rivayetlerden ve gerekse bazı kayıtlardan anlamaktayız. Asıl geliş yerlerinide halâ tesbite çalışmaktayız.

Bundan sonra şehir gelişmeye başlamış havası suyu üstelik yol kavşağında bulunması, şehre ticari bir veçhe vermiştir. Bu sonradan gelen ailelerin adlarını burada sizlerç dökmekte fayda vardır:

Gelen aileler arasında Cenaniler, Özgüller, Çengeller, Horasan’dan, Kayaalplar Buharadan, Bayraklar, Mersin’den Bazoğulları, Bereketli aşiretinden olup, Kilis köylerinden, Aksoylar ve yine kilis köylerinden Küllü köyüne ve oradanda, Antep’e. Beşeler, Trabzondan, Emişem Mustafalar - Emiroğulları Şam Emiri iken Hacar köyüne, oradan da Antep’e. Teymurlar Kıratlılar, Suruçtan. Güceğli oğulları, Kuzanlılar, Şerefoğulları, Gepgepler, Darendeden. Kutlarlar Trakyadan. Barlaslar, Kafkasyadan. Güzelbeyler, Güzelceler dört bini Abdal, seksen dört bin çadır olarak, Horasandan kalkarak Hatayın Kırıkhanına orada Araplarla çarpıştıktan sorara Antep’in Suriye sınırı köylerine. Elbeyliler Tokatın Kaya dibi İlçesinden yirmi bin çadır olarak, Fırat ile Halep arasına, Erkılıçlar Halepten. Bülbül Bayramlar, Mekke’den veya orada oturmuşlar. Çelebiler, İran’dan geldiklerine dair gerek rivayet ve gerekse kayıtlara rastlanmaktadır. Budakların Kaleden çıktıklarına dair mahkeme sicillerinde kayde rastlanmıştır. Dailer’in Budakların ve daha birçok ailelerin nerelerden geldiklerini incelemelerimiz neticesinde sizlere yine taktim edeceğiz. Ve bu ailelerin, buraya nasıl gel- diklerine dair umumi bilgiyi dergimizde bulacaksınız. Taşarların ceddi olan Misk beyle, Handaniye camiini mescit halinde yapan Handan Bey, Alaybey camisini yapan Alaybey Mısırdan gelmişlerdir. Keyvan bey ise Antep’e emir olarak gelmiştir: (Şeri mahkeme sicili kayıtlarına göre) Kafadarlar Yeniçeri, Dr. Ahmet Ekrem Battal’lar ise, Sipahi olduklarına dair kayıtlara rastlanmıştır.

Şimdi aileler hakkında kısa bilgilerin broşürle ne münasebeti vardır diyeceksiniz. Evet vardır, sevgili okuyucularım, çok münasebetler vardır. Çünkü bu muhtelif yerlerden gelen aileler arasında muhakkak ki geçimsizlikler ve kıskançlıklar elbetteki olacaktır. Hatta birçok kaatîl hadiseleride ceryan etmiştir. İşte bu rekabet ve kıskançlığın neticesidir ki, memlekete hizmet yarışıda başlamıştır.

Buda Bir nevi kıskançlığın neticesidir. Mesela, hangi ailenin evladı mühim bir iş başına gelse tuttuğunu koparmaya çalışmıştır. Çünkü karşıya mahcup olmamak vardır.

İşte Gaziantep belediyecide, kurulduğu 1870-1286 tarihinden Cumhuriyet, devrinin ortalarına kadar bu hal devam etmiştir. Her ne kadar sonradan halkın rey vermesiyle, bu iş biraz önlenmiş ise de rey mülahazalarının altında dikkat edilecek olursa hala, aile çarpışmalarına rastlamak mümkündür.

-Bunun içinde şehrimizin belediyesi sağlam temeller, üzerine bina edilmiştir.

Hazırlayan: M. Oğuz Göğüş