19 Şubat 1939 tarihinde ilk sayısı çıkan Başpınar, 19 Şubat 1949 tarihinde 10 uncu yaşını bitirerek 11 inci yaşına basmış oluyor. Yeni yaşı ona kutlu olsun.

Dergimiz bu on sene içinde Gaziantep için faydalı işler yaptığı kanaatindeyiz ve bunlarla öğünebiliriz. Mesela yalnız kitabeler kısmını ele alalım. Bugün, üzerinde bulunduğu binalardan dahi eser kalmıyan bu kitabelerin vaktile toplanması, Başpınarda neşredilmesi için oldu. Dergi olmasaydı bunlar ya hiç toplanamayacaktı. Yahut ta defterde müebbed hapse mahkûm olacaktı. Bu bile kâfi bir hizmettir.

Sonra, Başpınar, bugün Gaziantep folkloru için yaptığı hizmetlerle de öğünebilir. Buna da misal mi istersiniz, işte:

Bugünlerde bütün dünya milletleri folklorunun bir bibilyoğrafyası yapılmak arefesindeyiz. Bunun için Ankara’dan Müzeler Umum Müdürlüğünden Şehrimiz Müze Müdürlüğüne yazılan bir yazı ile malûmat isteniyor. Yani Gaziantep Folkloruna ait 1940 tan bugüne kadar yayınlanan yazıların hangi yayın vasıtasıle yayınlandığı, kimin tarafında ve hangi tarihte ’ yayınlandığı soruluyor. Ayni zamanda memleketin etnografyası ile, kültür tarihi ile ilgili yazılar da isteniyor. Başpınar bu işte de hemen imdada koşuyor. Onun folklar hâzinesi olan koleksiyonları karıştırılarak bu ihtiyaca cevap verecek kadar malzeme mükemmelen bulunuyor, işte bu da onun için bir öğünecek şey.

Bunlardan başka Gaziantep gazasına, Gaziantep diline, Gaziantep anane ve adetlerine, mesirelerinin tasvirine, Gaziantep Büyüklerine, Gaziantep yakın maarif tarihine ait birçok yazıları ihtiva eden dergide maruf tabirile (Gaziantep Kokmaktadır) Bir Halkevi dergisinden aranan ve beklenen de budur.

Evet dergimizde aşka, meye, mahbuba dair ilgi çekecek yazılar yoktur ve olamaz. Çünkü bu gibi neşriyat derginin mesleki haricindedir.

Derginin bu on sene içinde yapabileceklerini yaptığına kani olmakla beraber, onun yapacağı daha birçok işleri de olduğunu unutmuyoruz. Önümüzdeki yıllarda da bunları yapmaya muvaffak olursa ne mutlu ona. Bu da Aydınlarımızın himmetlerde haşanla bitecek bir iştir.

Bu mutlu yıldönümü münasebetile Başpınar’ın asıl kurucusu ve yaşatıcısı Cemil Cahit Güzel (Emrak) ile, Şakir Sabri Yeter’in hizmetlerini takdirle anmak bir kadirşinaslık borcudur.

BAŞPINAR