Ya sürekli bir vuslat, ya açık bir ölüm!

Ancak fenalığını şiddetlendiren dört şey verdir ki onlarla belâya düştüm:

Şeytan,' dünya, nefsim ve sevda.

Birisi, bir çocuğu babasına şikâyet etmiş:

— Oğlun âşık oldu, demiş. Babası da:

— Bırak onu haline!.. Çünkü, aşk onu temizler, zarif ve lâtif eder, demiş.

En kısa geceler: Aşık’ın gecesidir ki onda sevgilisi ile hasbihaldedir.

En uzun geceler ise: Ayrılık çekenin gecesidir, hastanın gecesidir, evine barkına yaklaşan misafirin, yolcunun gecesidir.

Gözlerin uyuyor, aşktan şikâyet ediyorsun; âşık olsaydın böyle olmazdın!

Zurnacıya: Zurna çalmaya hazırlan, demişler.

­Zurna elimde, hava ağzımda,demiş.

Evin sahibi davul çalarsa, çocuklarının oynamasını kınama!

Ana ile kızı arasında bir şey kaybolsa, şüphesiz onu ikisinden biri almıştır,

Başkasını tecrübe edersen, benim en iyi dost olduğumu bilir­sin!.

Biri beni sana zem ederse, iyi bil ki, benim kâmil olduğuma şahadet ediyor!

Her yeni şeyde bir lezzet vardır.

Ey geçmiş olan şeyi soran kimse, elbisenin yenisi; eskimiş, yıpranmış olan gibi midir?

Ölümün ne zaman olduğunu bilmiyorsan, şunu bil ki: Dünyanın sonuna kadar kalmayacaksın!

Malatyalı Şeyh Şemsettin bir yazısında demiş ki:

“Bir saat sohbet ahittir, bir günlük sohbet meveddet, bir haftalık sohbet sadakat, bir aylık sohbet karabet, bir yıllık sohbet ise ikinci bir neseptir.

Her sabah karşında gördüğün, arkan sıra bir makas, yüzene karşı da bir aynadır!

Balık suda bulunduğu yetmezmiş gibi, ağzı içinde olduğu hâlde suyun içinde susar.

Kalem, sözün kuyumcusudur, topladığını boşaltır ve kalbin döktüğü, kalıbı süsler.

Yazı; hem geometriktir, hem manevîdir

Yazının gözlere görünüşü karadır,: ama basiret gözünde aktır.

Bir mezar taşının üzerinde;

“Kemik idik, kemik olduk. Yenildik, işte şimdi de yeniliyoruz.

Ateş; lâtif bir cevherdir, ışık verir; sıcaktır, yakar.

Gece, gözlerini uykusuz geçirenin, gündüz kalbi ferah bulur.

Ölüm ile uykunun farkı:

Ölüm; ruhun kabzedilmesidir, yahut bedenin dışından ve içinden ilgisinin kesilmesidir. Uyku ise, onun (yani ilginin) yalnız beden dışından kesilmesidir.

Peygamberimiz ”Dünyada sana safa vereni, geçinden yeteni, dosttan, ahbaptan vefa edeni seç. Zulüm ve cefadan geç. Çünkü ömür kısadır, tenkit edici de açık gözdür” buyurmuşlardır.