Gaziantebin kudretli şairlerinden merhum (Abbas Lütfi)nin : 1930 senesinde ağzına bir takım diş yaptıran üstad (Şakir Sabri Yener) in bu diş takma hadisesine söylediği 24 beytli bir tarihini; Antep Şairlerinin bir çok Şiirlerini ehemmiyetle saklıyan kıymetli Doktor ve operatörümüz bav (Mecit Barlas) kanalile elde ettik. Vaktile İstanbulda çıkan (Beyanülhak) mecmuasında çok değerli şiirleri intişar eden bu velud ve tarihçilikte de çok muvaffak olan deryadil şairimizin ilk olarak mecmuamıza bu tarih manzumesini koyuyoruz. Elde ettikçe başka şiirlerini de zaman zaman neşredeceğiz.

-DENDANNAME-

-HÜT HÜT ZADEİ HOŞGÂME-

Bülbülün kuşlar içinde ebedi şöhreti var;

Hüt Hüt’ün kendine mahsus ötüşü, zineti var.

Hüt hüt ıtlakı hatâ olmadı Hüt Hüt peçeye;

Aslına nisbet ile (Yün) denilir her keçeye.

Yılda minkaarı bu yıl hüt hütü nalanımızın;

Başına geldi neler server hubanımızın!

Kesmeden Kalmış idi sertçe olan daneleri;

Dür gibi, hançeri kudret gibi dandaneleri.

Gagası mail idi gerçi hudubate fakat

Mi’de tahunçesinin taşları olmuştu sakat.

Bizzarure yumuşak çorba, pilav, tatlıya ah;

Koyulup oldu para cuzdanının hali tebah.

Baklava, Sütlü revani hoş olur olsa ucuz;

Kisei sim üzeri bunlar eder hasta uyuz.

Oldu bu hal ile dilhastei mahrumiyyet;

Saptı başka çırgıra etti fedayi servet.

Baklava ustası Güllü Saidin damadı.

Dinleyüp can kulağıyla bu hazin feryadı;

Koştu imdadına muhbubi muhibbi vatanın;

Bir takım dişle alıp gönlünü gonca dihenin;

Çarnaçar kırk liradan geçti fkat dişlendi…

Yeni manzumei dandnı güzel işlendi.

Parlayış Verdi Aziz dişçinin altın dişine;

Ola yardımcı huda müşkül olan her işine!..

Kıssai Hüt Hütü kuran bile tezkar ediyor;

Kuşların Şahı Süleyman bile tezkar ediyor!..

Canfezanagmei minkaarına bağlı dil-ü can;

Dilküşaşivei reftarına bağlı dül-ü cân.

Ehli bezmi nagamatile eder mest-üfahür;

Öter enginden uçar, yok tayeranında gurur!..

Ehli dilce sayılır: Aşık u-ma’şu ku vatan;

Süslemiş varlığını ruyi hasen huyi hasen.

Parlatır parlayışı meclisi yaranı bu gün;

Menbai âbi hayat oldu zenahdanı bu gün.

Çeşmi ahusına bir baksa gazalani cihan,

Lehebi ateşi aşkiyle olurlar püryan!..

Yakışıklı boyuna servi hiraman denemez…

Şah, Süleyman olana esafi devran deneme!..

Gönlü der: câzibeli kaşlera mihrabi sücüd.

Fikri alisi eder alemi lahute suud!

Muhterem, ehli kalem ehli kerem, ehli himem;

Doğrudur: söleri ilhami hudadır. Der isem.

Yapılan dişleri pek benzedi şübban dişine;

(Lütfiyal) oldu mümune mütehassıs işine!..

Taze diş buldu öter, kalben olup şen satır!

Yâd lie nimeti yezdanı olur: çok Şakir!

Doğdu ba neş’e bu tarihçei fevkal’ade:

Buldu sağlamca dişi şâd ola HÜT HÜT ZADE[1]


[1] Hüt Hüt: İbidik kuşu demektir, şair bunu bu ma’nada alarak hep bunun üzerine mükteler icad etmiştir.

Halbuki Şakir Sabri Yener vaktile (Gaziantep) gazetesinde yazdığı bir yazısında (Hüttüt) kelimesinin (Hitit) kelimesinden tahrif edilmiş olduğunu ve bu Kelimenin (Tevrat) ta da (Hütüt) şeklinde yazılı olduğunu; binaenaleyh, kendisinin 4000 senelik bir Türk ailesine mensup bulunduğunu belirtmiştir. Ve bunu kurandaki İbibik anlamına olan mamanada almak modrese zihniyeti olduğunu; bu havalide vaktile Türklerin yaşadığına kendinin bu unvanının tarihçelerce en büyük delil sayılması lazım geleceğini, söylemiş ve bunu soy adı olarak almadığına da eseflenmişti. Abbas Lütfi, sağ olsa belki üstadın bu mutalaalarına o da iştirak ederdi.