Devletçilikte, hükümet kurmaktı Türk Milletinin yüksek kabiliyet taşıdığı tarihin en malûm bir gerçeğidir. Mazinin her devrinde sağlam esaslara dayanan teşkilatçı Türk devletlerinin mevcudiyeti bu büyük milletin siyasî olgunluğuna kâfi delillerdendir. Safha safha terakkileriyle beşeriyetin tekâmül seyrine önder olan Türk milleti, yeni zamanın devlet telâkkileri karşısında, bozulmuş son Osmanlı nizam ile zafiyeti kabul edemezdi. Lozanla Türk İstiklâlinin ebedîliğine şahit olan dünya, ezelî Türk demokrasisine de Cumhuriyetimizle inanmış bulunmaktadır.

İstiklâl ve Cumhuriyet işte muhteşem Türk kalesinin yıkılmaz iki burcu.

O kale ki, ufkun da “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen Albayrak dalgalanır, kitabesinde “Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” Okunur ve şahikasında beyaz güvercin oturur.

Ne Mutlu Cumhuriyet çocuklarına!

Bugün yirmi dördüncü olarak neşe ve sevinç içeresinde büyük bayram yapıyorlar. Cumhuriyetin kendilerine açtığı engin ufuklara doğru sert adımlarla “Yürüyelim arkadaşlar diye ilerliyorlar.

Hepsinin dillerinde aynı marş, gözlerinde aynı yaş.. Bayram ve matem birbirine karıştı.. Fâni gözler on kasımda Atalarını görmez oldu. Fakat Büyük Ata, seni her an içimizde görüyor ve sesini vicdanımız da her an duyuyoruz. Büyük eserini en mukaddes bir emanet biliyoruz. Adın ve bağışladığın yegâne millî mefharetimizdir. Bize hayat ve şeref verdin. Namus ve haysiyetimizi sen kurtardın. Yarattığın büyük inkılâplarla bizi tarihin huzuruna yeniden çıkardın.

En büyük Milletimizin Ulu atası, Hür­riyet ve İstiklâlimizin yıkılmaz abidesi, Cumhuriyetimizin yüksek banisi. Biz sana ne diyelim. En büyüğümüz söylesin; “Vatan sana minnettardır”.

Fotoğraf: Eşsiz kahraman Atatürk “Vatan sana minnettardır.” İNÖNÜ