Yıldızlar kandil sana yağmurlar sana ağıt
Ey Tanrının Türklüğe oyduğu eşsiz anıt.
Yetişir taş kesilmen, gürle, kendini tanıt
Muhtaçlardan dönüp te duran yeniçeri hey!
Kadifeden yumuşak, çelikten daha katı
Yaz boşluğun üstüne Türk’teki hakikatı.
Döktüğün kandan senin her doğuyla her batı
Sağır göğün göksünü yırtan Türk hançeri hey!..
Saatler ve mevsimler silinip giden boya,
Ak alnını ger, öpsün kök tanrım doya, doya
Otlar sırtında çepken, surlar başında oya
Ey devleşen, dağlaşan ana vatan eri hey!..
Bu yıkıklar, çıkıklar kalmayacak ortada
Biz dilsiz zannetsekte onlar bunu duymada,
Bir gün toplanacaklar koca, tınaz, ve ada
Bu efe sesleniyor beri gelin, beri hey!..
Ey taş, ey ipekten, ey tenden daha sevgili
Tarihin gündüz susan, gece konuşan dili
Ey Niğbolu, Ganije, Pilevne mümessili
Gaybolan zamanların şahlanan haberi hey!..
Ana Yurt kalesinin en sivrilmiş kulesi
Dişi arslan toprağın dikilmiş taş yelesi,
Ey, donmuş şan dalgası ey Afyon’un kalesi
Ey kurtuluş savaşı, Ağustos zaferi hey!..
Vakarın, sükûnunla dinecek her curcuna,
Otuz dört Halkevinin uyup
Behçet Kemal ÇAĞLAR