Özgeçmiş

RIZA CENANİ (1885-1980)

 

Sayın Rıza Cenani 25.7.1980 günü, 100 yıla yaklaşan yaşamını bitirdi. Böylece Osmanlılar çağında yetişip kişiliğini bulan bir Gaziantep şairi de aramızdan ayrıldı. Sağlığında, damadı sayın arkadaşım Kemal Bayram'la birlikte ziyretine gider, bilgisinden görgüsünden yararlanırdım. Gaziantep'in en yaşlılarından, aydın bir kişi olan Rıza beyin ölümü, bir tarihin göçüşüdür.

Asıl adı Osman Rıza olan şairin resmi doğum tarihi 1885 dir.

Fakat kendi sözüne göre yüzü bulmuştur. Osman adı tavandaki atası Osmanlı Semerkendi ile Dedesi İshak paşanın babası Nakiy büleşref Hacı Emin efendinin dedesi şair Osman Hulusi'nin adını yaşatmaktadır.

Rıza bey Üsküdarda, Burmalı Mescit yakının da Mütercim Asım Efendiden torunu Nevres beye kalan evde doğmuş. Babası Rasim paşanın ölümü üzerine 1893 de Antep'e getirilmiş, 1894 de Dr: General Faik Taşcıoğlu'nun babaları Abdullah Efendi’den öğrenime başlamıştır 1897- 1899 yıllarında Kendirli kilisesi papazlannda Fransızca dersleri almıştır. Abdullah Efendi’den sonra eski müftü Külli zade Osman Saip Efendiden Gülüstan okumayı sürdürdü. Farscasını iletirler Sonra Sarı Mektep'e giderek burasını bitirir. Bir ara Zülkadriye medresesine giderek farscasını ilerletir. 1903 yılında kendini köy işlerine vermekle birlikte çeşitli kitaplar getirterek bilgi ve kültürünü artırır. Köy işleri dışında kendini müzik ve şiire vererek her iki güzel sanat dalında da başarılı sonuçlara ulaşır.

Rıza bey üç evlilik yapar. İlk eşi ünlü Küçük Hafız'ın torunlarından Arnavutoğlu diye anılan Mehmet Efendi kızı Asiye hanımdır. Bundan Nezihe adında bir kızı olmuş. Amcam Ömer Efendinin büyüle oğlu Abdullah Güzelbey'le evlenmiştir. Asiye hanım tek çocuğu bir yaşında iken öldüğünden 1914 de Antep mutasarrıfı bulunan Ziya beyin kızı Halide Hanımla evlenmiş bundan da tek kızı Mihrinnisa Hanım olmuştur. Mihrinnisa hanım Kemal Bayrarn'la evlidir. Halide hanım'ın ölümünden sonra da 1922 yılında Hacıhanefioğlu Abdulhamit Efendi Kızı Emine hanım.la yaşantılarını birleştirmiş. Emine Hanım Gaziantep Savaşı kahramanlarından Bedreddin Hacıhanefioğlu'nun kız kardeşi şair Abdullah Namık beyin amcası kızıdır. Rıza beyin Emine hanımdan da Asım, Rasim, Zekiye, Nebiyle, Yavuz adlarında beş ·çocuğu olmuştur. Asım Cenani Tıp Profösörüdür.

Yuıkarıda da dokunduğum gibi Rıza beyin şairlikten başka müzisyenlik yönü de vardır Müziğe 14 yaşında iken (Kara usta) adında birinden kanun dersleri alarak başlamıştır. Kara Usta kanını yapıcıdır Ağabeyi Ali Cenani'nin ziyafetlerinde (Maraşlının körü) adında bir kanun çalıcısının yanına sokulur, bunu zevkle dinlerdi. Sonra Kileci adında bir kemancının çalışını dinleyince bu saza heves eder Önce Maraş yapımı bir keman alır Bir süre bununla çalış­ malarını sürdürür. Sonra Amcası Kadri Paşanın Antep'teki işlerine bakan Osep adında bir Ermeni’nin aracılığıyla kunduracı bir Ermeni’nin çok iyi olduğunu öğrendiği kemanını satın alır. Ağabeyi Ali Cenani beyin yanında kaldığından, Ali Bey yaz aylarında Erikce'ye hava değişimine evden ayrıldıkları vakit, tek başına kaldığı evde saatlerce keman çalıp alışkanlığını artırır.

Rıza bey kemana önce pratik olarak başlar. 1906 yılında Belediye Bandosunda Ahmet Çavuş adında bir adamın çok iyi nota bildiğini duyar. Buna başvurarak nota ve usul dersleri alır. Böylece artık nota üzerinden yapıtlar çalmaya başlar. İşte bu sırada, yayın alanında bulunan Malumat dergisinde müzikle ilgili yayınlanan dergiden tedarik ederek bundan da yararlanır. Derginin 18. sayısında (Sultan Abdülhamit Han'a Dua) Başlıklı bir müzik yapıtının notası yayınlanır. Dergiyi alıp Ahmet Çavuşa) götürür. Bunu meşkedeceğini söyler. Hocası «Sen bunu çalamazsın» der. O iki gün kendi kendine çalışır. Derse vardığı zaman Ahmet Çavuş parçayı kusursuz çalışını görüp şaşırır.

Rıza bey kendini keman öğrenmeye o kadar verir ki, rahmetli müzisyen Dr. Cemil Özbal, onun keman çalmada bir virtiöz mertebesine yaklaşmış bulunduğunu belirtmişti. Rıza bey ikinci eşi Halide hanımın ölümü üzerine müziği bırakır. Annesi de güzel kanun çalan Halide Hanım, Rıza beyin güçlü icrasının hayranı olup, kendinden geçercesine dinlermiş.

Rıza beyin yayınlanmış bir şiir kitabı yoktur. Ancak yazdıklarını bir defterde toplamış olup sayıları 180’i bulmaktadır. Bu şiirlerinden bir bölümü Gaziantep'te yayınlanan kimi gazetelerde çıkmıştır. Sözü geçen defteri incelemediğim için şiirleri hakkında tam bir kanım yok. Ancak ölçü olaraık Aruzu yeğ görmüştür. Gazetelerde görüp okuduğum şiirleri Dinsel, Kıçaklama (Hamasi) ve aktüel konulardır.

Gaziantep Büyükleri (C.C.G. s.241)

 

 

Yazılar