Özgeçmiş

HÜSEYİN BAYAZ

Hüseyin Bayaz, Gaziantep'in kişiligi kendine özge bir oğludur. Soyadından da anlaşılacağı üzerine Bayaz oğullarındandır. Ancak, halk sözcüğü Arapça ak anlamına gelen Beyaz olarak kullanılır. Kendi savına göre, soyadları olan sözcük sanıldığı gibi Beyaz değil, 24 Oğuz boyundan Bayad'ın küçük bir değişimi ile Bayaz'dır. Soyu, Bayad, Bayadlı tiürkmenlerindendir. Bilindiği gibi bayad kaynaklarda böyle nitelenmiştir. Tarihçi Reşaididdin'e göre anlamı (devletli, nimeti bol)dur. Gaziantep- Adana asfaltının Cerit bölgesinde bir koyün adı «Bayadlı»dır.

Yaşantısı:

Hüseyin Bayaz 1902 yılında Gaziantep’te dogmuştur. Babası Bayaz Ahmet ağa, annesi Belibağlı oğullarından Emine hanımdır. İlk öğrenimine babasının yaptırdığı Akyol ilkokulunda başlar. Sonra Rüştiye'ye geçer. Buradan diploma alarak Ticaret idadisine başlar öğrenimini sürdürdüğü sırada 1917 yılında babası ölür. Bu nedenle ailenin en büyük erkek çocugu olarak öğrenimi yanda bırakıp Çapalı koyündeki topraklarının başına geçmek zorunda kalır.

3 yıl sonra Gaziantep- Fransız savaşları başlar. Kilis yolunu tutmakla görevli Kuvayimilliye komutanı Şahin Bey Çapalı'ya karargâh yaptığından burada coşkulu günler geçirir. Şahin beyi yakından tanır.

Gaziantep düştükten sonra (Kertil)de iki Ermeni arabası soyulur. Bunu, para sızdırmak için bir bahane sayıp Hüseyin Bayaz'ın yaptığını ileri sürerler. Fransız jandarmalarınca yakalanıp gözaltına alınır. İsabeşe oğullarından eniştesi Hüseyin Efendi, Ermeni avukatlarından Agop Efendiye durumu anlatır. Ağop efendi, Bayaz Ahmet Ağayı tanıdığından onun yardımı ve ayrıca soyulan arabacıları çetelerin salıvermesiyle soyulan Ermenilerin tanıklarıyla suçsuzluğunun saptanması sonucu 500 altın kefaletle ve her gün karakola görünmek koşuluyla serbest bırakılır.

Kentin kurtuluşu üzerine o zaman Dayı Ahmet Ağa sokağındaki Musaoğlu Mustafa Şevki Paşanın konağında öğretim ve eğitime başlayan Ticaret idadisine yeniden girerek öğrenimini burada sürdürürken, okula ara verdiği sırada edindiği alışkanlıkların Antep'te öğrenimini sürdürmesine engel olacağını düşünerek, İstanbul Kabataş Erkek Lisesine gitti ve burayı 1927 de sonra da İstanbul Hukuk Fakültesini 1930 yılında bitirip, Gaziantep'e dönerek çiftçiliğe devam eder.

1932 de Başbakan ismet İnönü’nün Gaziantep'e gelişinde lise açılması i9in yapılan girişimlerde O'nun da emeği geçer ve Müdür Hüsnü beyin çağrısı üzerine tarih öğretmeni olarak lisede göreve başlar. 1936 yılında yedek subaylık görevini bitirdikten sonra, yeniden çiftçilik işleriyle uğraşmaya başlar. Bu arada Avukatlık stajını da bitirerek, bir süre Gaziantep Barosunda avukatlık yapar.

1937 yılında Kilis'in Salihogullan ailesinden Seniha hanımla evlenen Hüseyin Bayaz'ın bu· evlilikten Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Tuğrul, Elektrik Yüksek Mühendisi Uygut adında iki oğlu ile Gülgü (Eczacı) adında bir kızı olur.

Hüseyin Bayaz resmi görevleri ve çiftlik işlerinden zaman buldukça Edebiyat ve yazarlıkla da uğraşmıştır. İlkin, sayın Ekrem Cenani'ce çıkarılmakta iken sonra Rüştü Hocaya geçen «Halkdili» gazetesinde yazmıştır. Sonra Ferit beyin kurduğu ve 10 yıl kadar C.H.P.nin organı olarak parti yönetiminde kalan «Gaziantep» Gazetesine yazılar yazdı. Sonra Halk Partisi yöneticileriyle düşünce ayrılığı nedeniyle bu gazeteyi satın aldı ve parti ile ilişkisini keserek kendi hesabına çıkarmaya bşladı. Bunun üzerine C.H.P. (Yeni Gaziantep) adıyla başka bir gazete çıkarmaya başladı. Yıllar sonra yeniden yayınlanmaya, başlayan aynı addaki, Gaziantep Gazetesi ile Hüseyin Bayaz'ın ilgisi yoktur.

1951 yılından beri Türk Dil Kurumu üyesi olan Hüseyin Bayaz, 1957 yılında yeniden öğretmenliğe bailamış ve 1969 yılında emekli olmuştur.

 

Gaziantep Büyükleri (C.C.G. s.147)

Yazılar